Öncelikle The Riftbreaker’dan detaylı bir şekilde bahsetmeden önce oyunun kısaca türünden bahsedelim. Zira oyun pek çok farklı oyun türünün birleşiminden oluşuyor. The Riftbreaker; ARPG mekaniklerine sahip bir üs inşa etme ve hayatta kalma oyunudur. İzometrik bakış açısına sahip olan bu oyunda amacımız yeni uzaylı gezegenlerini keşfetmek, bol bol kaynak toplayıp gelişmek ve hayatta kalmak.
The Riftbreaker incelemeyi hak eden bir yapım. Bu tarz oyunlara uzak olan beni bile kendisine çekmeyi başarmış ve 50 saate yakın keyifli vakit geçirmemi sağlamıştır. Öyleyse yavaş yavaş The Riftbreaker incelememize geçelim.
Giriş
The Riftbreaker 2021 yılında çıkış yaptı. EXOR Studios tarafından geliştirilen ve yayınlanan bu oyun geliştiricinin 2017 yılında yayınladığı X-Morph: Defense isimli oyunun ruhani devamı gibi. Görsellik ve mekanikler bakımından birbirlerini fazlasıyla andıran bu oyunlardan birini sevdiyseniz diğerini de sevmeniz çok olası. The Riftbreaker, bağımsız diyebileceğimiz bir stüdyo olan EXOR Studios’un 4. oyunu.
Grafikler
The Riftbreaker’ın grafikleri şahane. İzometrik bakış açısına sahip bir oyunda bu kadar iyi bir görsellik görmeyi beklemezsiniz normalde. Ancak The Riftbreaker’ın grafiklerini son noktaya çektiğiniz zaman gördüğünüz şeyden etkilenmemeniz çok güç. Özellikle çok yoğun miktarda aksiyonun, patlamanın, çatlamanın olduğu bu oyunda bu kadar iyi grafikler görebilmek beni çok mutlu etti.
Özellikle gezegenlerde gece olunca oyunun atmosferi baştan sona değişiyor. Oyunda geceleyin üssünüzde ilerlemek, özellikle de fazla sayıda düşman ile kulelerinizin altında savaşmak tam bir görsel şölen. Oyunun bu kadar iyi gözükmesi kesinlikle çok büyük bir artı. Zira bu tarz oyunlarda bu kadar iyi grafikler göremiyoruz.
Oyun renk paleti bakımından da oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Öyle ki oyunda her renkten gezegen, uzaylı canlı ve biyom bulunuyor. Üssünüze sağlam bir düşman sürüsü saldırdığı zaman ekran tam bir renk cümbüşüne dönüyor. Oyunun bu kadar iyi gözükmesi, uzun saatler sizi başında tutmak için yeterli.
Oynanış
Oyun ne kadar iyi gözükürse gözüksün, The Riftbreaker’ın asıl olayı oynanışında saklı. Zira iyi grafikli oyuna 10 saatte doyarsınız ancak iyi oynanışa sahip olana 100 saatte doyamazsınız. The Riftbreaker da tam olarak böyle bir oyun. Bağımlılık yapıcı bir akışı var. Sürekli kaynak toplamak, üssünüzü büyütmek ve daha büyük düşman gruplarıyla kapışmak için kendinizi oturduğunuz yere vidalamak istiyorsunuz.
Peki The Riftbreaker bu keyifli ve akıcı oynanışı nasıl başarmış? Öncelikle oyuna her zamanki gibi 0’dan başlıyoruz. Bir mecha’ya sahibiz ve bu mekamız sayesinde pek çok şey yapabiliyoruz. Kaynak toplamak, dövüşmek, keşfetmek, bina kurmak gibi pek çok işlem kontrol ettiğimiz mecha sayesinde yapılıyor. Bunların her birini başlık başlık inceleyelim şimdi.
Kaynak Toplama
The Riftbreaker’ın temeli diyebileceğimiz oyun mekaniği hiç şüphesiz kaynak toplamaktır. Önce 100’lerce daha sonra 1.000’lerce en sonunda da 100.000’lerce kaynağa sahip olduğunuz bu yapımda oyun sizi sürekli daha fazla materyal bulmak için kamçılıyor. Bu dürtünün sebebi de hiç şüphesiz oyundaki her şeye kaynak ile ulaşabiliyor olmamızdır. Mechanızın tüm parçalarını, binalarınızı ve bunlara bağlı tüm yükseltmelerinizi kaynaklar sayesinde yapıyorsunuz.
Her kaynağın oyunda çok kilit bir görevi var ve oyunda karşılaştığınız tüm kaynaklardan az ya da çok toplamanız gerekmektedir. Yoksa oyunda tıkanırsınız ve ilerleyemezsiniz.
Kaynaklarınızı doğru bir şekilde kullanarak daha çok ve hızlı kaynak toplayacak binalar geliştirmeli, bu süre zarfında da kendinizi geliştirip düşmanlarla savaşabilecek güce çıkarmalısınız. Bu nedenle oyun bitene kadar bütün gezegenlerin haritalarını daha fazla kaynak için sürekli taramanız ve yeni madenler bulmanız gerekmekte. Bunu yaparken de çok eğleneceksiniz.
Dövüş Mekanikleri
The Riftbreaker’ın muhteşem bir dövüş sistemi var. Yakın ve uzak olarak ikiye ayırabileceğimiz bu silahları kullanmak çok ama çok keyifli. Farklı özelliklere sahip olan bu silahlar bazı düşman tiplerine karşı çok etkiliyken bazılarına hasar bile vuramıyor. Bu nedenle farklı farklı silah kombinasyonları oluşturarak düşmanın zayıf noktalarına yönelik doğru ekipmanları seçerek muvaffak olabilirsiniz.
The Riftbreaker oynarken farklı silahları denemekten çekinmeyin. “Çok iyi” dediğiniz bir silah farklı bir düşmana karşı hiç hasar vurmayabilir. Oyundaki her bir silah kendine özel bir cephane harcıyor. Örneğin sürekli patlayıcı mermi harcayan silahlar ile dövüştüğünüzde kısa süre içerisinde ilgili merminiz bitecektir ve savaş alanında savunmasız kalacaksınız. Bu nedenle farklı silahları doğru yerlerde kullanarak düşmanlarınızı etkili bir şekilde öldürmeniz mümkün.
Bu oyunun dövüş mekanikleri göründüğünden çok daha fazlasına sahip. Özellikle de savunmaya yönelik binaların altında savaşmak ile hiçbir binanızın olmadığı ıssız yerlerde de savaşmak son derece farklı hissettiriyor. Pek çok farklı yeteneğinizin de bulunduğu bu oyunda yerlere mayınlar bırakabiliyor, arkanızda alevler bırakabiliyor, nükleer bombalar fırlatabiliyor, hatta kendinizi patlatarak çevrenizdekilere hasar verebiliyorsunuz.
Keşfetmek
Oyunun keşfetmeyi tetikleyen bir yapısı var. Karşınıza çıkacak yeni düşmanlar, su ve enerji kaynakları ve tabii ki madenler sizi sürekli keşfetmeye zorluyor. Bulunduğunuz yerde 5 dakika bile zaman geçirmek istemeyeceğiniz bu oyunda keşfedilmeyi bekleyen büyük haritalar var. Ayrıca bazı nadir kaynakları toplamak için de özel bölgeler var. Buraları kaçırmak istemezsiniz.
Oyundaki keşif hissini körükleyen bir diğer faktör ise gezegenlerin birbirinden farklı olmasıdır. Sadece görünüm olarak farklı değil, farklı düşmanlara ve kaynaklara da sahip olan bu benzersiz gezegenler zorluk olarak da birbirinden farklı. Bazı haritalarda daha az düşman varken bazı bölgelerde silah sesiniz asla susmuyor. Bu da oyuna hem çeşitlilik sağlıyor hem de sizi keşfetmeye itiyor.
Bina Kurmak
The Riftbreaker aksiyon oyunu olduğu kadar aynı zamanda bir üs kurma ve kule savunma oyunu da. Bu nedenle bol miktarda bina kuracağınızı bilmeniz gerekiyor. Hatta bazen enerji üretmek ve kaynak depolamak için o kadar fazla bina kurmanız gerekiyor ki haritanın çeyreğini sizin üssünüz kaplıyor. Öyle ki, bazen çevre koşulları nedeni ile bina kurmak bile başlı başına bir zorluk haline gelebiliyor. Üssünüzün bir ucundan diğer ucuna, merkezinden dışına yürüyerek varmak çile gibi geldiğinden ışınlanmayı kullanmak istiyorsunuz.
Yani geniş ve maden bakımından zengin arazileri gördüğünüz zaman yayılmaktan ve genişlemekten korkmayın. Ama çevreyi iyice keşfettiğinizden emin olun da haritanın bitiş yeri ya da bir dağ sizi engellemesin.
En İyi Şehir Kurma Oyunları
Genellikle Sandbox yapıya sahip olan şehir kurma oyunları, hayalimizdeki bir şehrin yöneticisi olma imkanını bize tanıyor. Oyun camiasının en köklü türlerinden biri olan şehir kurma oyunlarının birçok başarılı örneği bulunuyor.
Oyunda pek çok farklı bina bulunuyor. Kaynak toplayan ve depolayan, enerji üreten ve bunları muhafaza eden, ateş eden ve ana binalarımız gibi pek çok yapımız var. Elbette çeşit çeşit duvarlarımız da var. Ateş eden kulelerden duvar oluşturmak da bu oyunda mümkün ama kaynaklarınızın bol olduğundan emin olun.
Oyunda çok hızlı bir şekilde binalar hatta mini üsler yaratabilirsiniz. Eğer ne yaptığınızı biliyorsanız, oyunun sonlarına doğru geldiğinizde Fortnite’da olduğu gibi birkaç saniye içerisinde kendinize küçük bir üs kurabilirsiniz. Bazı binaları dikmek dakikalar alsa da duvar ve ateş eden kuleleri yapmak sadece birkaç saniye sürüyor. Eğer enerji kaynaklarına yakın bir yerde saldırıya uğrarsanız 5 saniye içerisinde kendinize bir kale inşa edebilirsiniz.
Özetle, ihtiyaçlarınız doğrusunda doğru binaları zamanı geldiğinde uygun yerlere kurduğunuz zaman oyunda çok hızlı bir şekilde gelişebiliyorsunuz. Bu nedenle her binanın ne işe yaradığını mutlaka okuyun. Çünkü oyunun bir noktasında o bina size lazım olacak.
Hikaye
Oyunun bir hikayesi bulunuyor ancak bu hikayeyi tamamen yok saymanız da mümkün. Oyundaki nihai hedefimiz büyük bir fırlatma üssü kurarak ve bunu pek çok zengin materyal ile besleyerek Dünya’ya dönmek. Bunun haricinde sürekli çeşitli sesler bizimle iletişime geçerek ne yapmamız gerektiğini söylüyor ancak bunların daha ötesinde bir hikayeye oyunda yer verilmemiş. Gerek de yok.
Oyunlarda hikayeye çok önem verenler The Riftbreaker için bir istisna yapmalı. Zira bu oyunun bir hikayeye hiç ihtiyacı yok.
Kendinizi Kaptıracağınız En İyi Hikayeli Oyunlar (2023)
Oyun oynarken hikayenin bir parçası olduğunuz karakterlerin hissiyatlarının yaşandığı, gerçeği aratmayan hikayeli oyunlar listemizi aşağıda bulabilirsiniz.
Sesler
Oyun müzikal olarak pek başarılı değil. The Riftbreaker’ı oynadıktan sonra oyunun müzikleri ile alakalı aklınızda bir şey kalmıyor ancak oyunun genel ses tasarımı çok iyi. Özellikle savaş sırasında garip uzaylı düşmanların çıkardığı sesler, silahlarımızın ve kulelerin sesi gerçekten muazzam.
Büyük savaşlar sırasında oldukça yoğun bir gürültü de oluşuyor. Yüzlerce uzaylı yaratığın üzerine attığınız bir nükleer füze ses olarak beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır. Oyundaki minigun’ın sesi ise adeta bir terapi gibi. Oyun boyunca favori silahlarımdan biri olan minigun ile düşman öldürme sesi kesinlikle çok tatmin edici.
En Iyi Müzikli Oyunlar
Bazı oyunlar vardır ki çok iyi hikayeye sahiptir. Pek çok oyun da muhteşem oynanışıyla sizi saatler boyunca ekran karşısında tutar. Geçmişte oynadığınız bazı oyunları unutamazsınız çünkü müzikleri bir kere zihninize kazınmıştır.
Oyunun Eksi Yönleri
Bu noktaya kadar oyunu alladık pulladık. Peki oyun kusursuz mu? Hiç eksiği yok mu? Esasında gerçekten pek yok. Oyun son derece cilalı ve pürüzsüz. Birkaç olumsuz özellik sayabilirim ancak bunların hiçbiri beni oyundan soğutan şeyler değil. Sadece olsaymış iyi olurmuş dediğim şeyler. Yoksa oyunda herhangi bir şeyin eksikliğini çekmedim.Yine de gözüme çarpan ufak tefek şeyleri listelemem gerekirse şunları ekleyebilirim:
- Oyundaki silah ve yetenek çeşitliliği çok fazla ancak pek çoğu aşırı kullanışsız, sadece çeşitlilik olsun diye varlar.
- Oyun bazı görevlerde sizi yapayalnız ve bilgisiz bırakıyor. Koskoca haritayı araştırmanızı bekliyor. İlgili yere yaklaştığınız zaman doğru yerde olduğunuzu anlıyorsunuz. Eğer aramaya yanlış yönde başladıysanız vay halinize.
- Oyunda mechamızı özelleştirebiliyoruz ancak bu sadece renk ile ve küçük detaylarla sınırlı. Hiçbir ekstra özellik vermeyecek olsa bile birbirinden çok farklı gözüken mechalar ile oyunu deneyimlemeyi herkes isterdi herhalde.
- Oyunda dil bariyerine takılmadan rahat bir şekilde oyunu oynadım ancak Türkçe dil desteği olsaymış mükemmel olurmuş.
Sonuç
The Riftbreaker gerçekten iyi bir oyun. Hatta bu kadar iyi olacağını beklemediğim bir oyundu. DLC’ler ile zenginleştirilmeye de devam ediliyor. Pek çok güncelleme ile oyun daha da iyi hale getiriliyor. Paranızın hakkını veren, sizlere farklı bir oyun tecrübesi sunan The Riftbreaker’ı oyun oymamaktan hoşlanan herkese tavsiye ederim.
The Riftbreaker, benim gibi üs kurma ve kaynak yönetme türlerine biraz yabancı olanları bile kendine bağlayacak bir yapım. En azından beni kendine bağlamayı başardı. Bu türlere önyargınız varsa The Riftbreaker bu önyargıları kırmak için ideal bir yapım.
The Riftbreaker
Bir an önce The Riftbreaker indirin ve bu eşsiz üs inşa etme oyununu deneyimleyin.
⤓ İndir
The Riftbreaker incelememiz burada sona eriyor. Umuyoruz ki sizler için faydalı olmuştur. İncelememizi beğendiniz mi? İleride The Riftbreaker’ı oynamayı düşünüyor musunuz? Aşağıda bulunan yorumlar kısmında düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Bunun gibi içeriklere, güncel oyun ve teknoloji haberlerine anında ulaşmak için Tamindir’i takipte kalmayı unutmayın.